Uğrunda büyük bedeller ödenen aziz vatanımız, şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere kutsal bir emanetidir. Canı pahasına mücadele ederek bu toprakları vatan yapan isimli-isimsiz kahramanlarımız, ebedi varlığımızın teminatı olmuşlardır.
Milletimiz, Çanakkale’de 18 Mart 1915 günü, tüm imkânsızlıklara rağmen, aynı anlayışla büyük bir destan yazmıştır. ‘Çanakkale Geçilmez’ dedirten; genç-yaşlı, ülkenin her köşesinden gelerek milli ve manevi değerleri için hayatını ortaya koyan kahramanlarımızın kazandığı bu eşsiz zafer sayesinde, tüm dünya milletimizin yeniden dirilişine şahitlik etmiştir.
Bu yüksek manevi ruh ve milli şuur, milletimizin ve ordumuzun tarih boyunca güçlü orduları dize getirmesini mümkün kılmıştır.
18 Mart 1915’de elde edilen Çanakkale Deniz Zaferi de, milletimizin onurlu duruşunu kanıtlayan, bu toprakların nasıl vatan yapıldığını ortaya koyan bir destan olarak, tüm boyutlarıyla tarihe mal olmuştur. Canlarını feda ederek, “Çanakkale Geçilmez” dedirten Çanakkale Şehitleri, vatan şairi Mehmet Akif Ersoy’un eşsiz mısralarında ifade ettiği gibi;
Asım’ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i...
Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi
Sana dar gelmeyecek makber’i kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe”desem, sığmazsın.
Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümünde, ebediyete intikal eden kahramanlarımızı ve vatanını canından aziz bilen tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun…
Halil İbrahim METİN
Çevre ve Şehircilik İl Müdür V.